Merhabalar, size bu yazımda izlediğim diziden yola çıkarak öğrendiğim bir takım ilginç bilgiden bahsetmek istiyorum. Eğer aranızda Netflix'i ve çıkardığı dizileri takip edenleriniz varsa "The Alienist" yani "Ruh Avcısı" dizisini görmüştür. İşte ben de bu diziye başlayıp oldukça beğenenler arasındayım. Dizi aslında psikolojik- gerilim ve polisiye türlerini içeriyor. Aynı zamanda 1994 yılında Caleb Carr tarafından yayımlanan kitaptan uyarlanmış. Filmin başrollerinde ise Daniel Brühl, Dakota Fanning ve Luke Evans bulunuyor. Üçünün de oyunculukları gerçekten takdire şayan diyebilirim. İzleyecekler varsa spoiler vermeyi sevmeyen biri olduğum için sadece konusu hakkında ufak bir bilgi vererek, asıl benim dikkatimi çeken noktaya varmak istiyorum.
Dizi 1896 yılında Manhattan'da geçiyor. 13 yaşında bir erkek çocuk karlı ve soğuk bir havada Williamsburg köprüsünde kadın kıyafetleri içerisinde ölü bulunuyor. Bu durum şehirde oldukça büyük yankı uyandırıyor. Çocuğun ise kadın kıyafetleri içerisinde olmasının sebebi, bir genelevde çalışıyor olmasıyla öğreniliyor. Ardından bu şekilde bir kaç çocuğun öldürülmesiyle olaylar büyüyor. Böylece başrollerimiz Daniel Brühl (psikiyatrist), Harvard Üniversitesi'nden tanıdığı Luke Evans (New York Times Muhabiri) ve Dakota Fanning (Emniyet Müdürü Sekreteri) bir araya gelerek olayları çözmeye, seri katili bulmaya ve daha da derinlere inmeye başlıyorlar.
Dizinin başında dikkatimi çeken bir açıklama yazıyordu. Bu açıklama şuydu; "19. yüzyılda zihinsel rahatsızlıkları olan insanların, toplumdan, kendi doğalarından ve ruhlarından uzaklaşmış insanlar olduğu düşünülürdü. Bu sebeple onları tedavi eden uzmanlara o dönemde "ruh avcısı" denirdi". Bu açıklama gerçekten çok ilgimi çekti ve biraz araştırma yapmak istedim. Kitap yazarının da "kitabımda yazdığım hikaye dışında her şey doğru" şeklinde yaptığı açıklama aslında ruh avcılığı olayını kanıtlar nitelikte. Toplum normlarına göre hareket etmeyen insanların genel olarak topluma yabancı kişiler olarak adlandırılmalarına rastlamışsınızdır. Yani o dönemde yaşayan ve zihinsel problemleri olan insanlar topluma uygun davranış ve düşüncelerde bulunmadıkları, şiddete, cinselliğe, öfkeye, suç işlemeye hatta cinayet işlemeye meğilli olabilme ihtimalleri bulundukları için ruhlarında bir problem olduğu düşünülüyormuş. Bu sebeple günümüzün psikiyatristleri yani o dönemin ruh avcıları, bu kişileri tespit ederek onları ruhları (aslında zihinlerini) düzeltmeye çalışırmış. Psikiyatristlerin aslında bu dönemlerde yaşanan olaylarda, suçluları bulmada oldukça katkıları olduğu söylenebilir. İşte dizimizdeki takıntılı ruh avcımızda daha önce cinayet işleyen hastalarını inceleyerek ve kıvrak zekasını kullanarak, takım arkadaşlarıyla beraber bu katilin peşine düşüyor. Lafı fazla uzatmadan dizinin eski dönemlerde geçen psikolojik-gerilim dizilerine benzediğini klasik bir polisiye dizisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ama sürükleyiciliği konusunda kesinlikle yüksek bir puanı hak ediyor. Bu sebeple izlemek isteyen herkese tavsiye ediyorum.
1890'larda bir akıl sağlığı merkezi
Merak Edenler Dizinin Fragmanına Buradan Ulaşabilir
“I KNOW NOTHING IN THE WORLD THAT HAS AS MUCH POWER AS A WORD. SOMETIMES I WRITE ONE, AND I LOOK AT IT, UNTIL IT BEGINS TO SHINE.” ― EMILY DICKINSON
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Minik Lezzet Paketleri (Starbucks Severler Toplanın!)
Hello! Ben geldim. Bu gün Starbucks aşıkları için minik bir yazı düzenlemek istedim. Bildiğiniz gibi son yıllarda Starbucks kahveleri hayat...
-
Merhabalar, size bu yazımda izlediğim diziden yola çıkarak öğrendiğim bir takım ilginç bilgiden bahsetmek istiyorum. Eğer aranızda Netflix...
-
Bugün Orta Çağ İngiliz Edebiyatı'ndan başlayacağız serimize. Öncelikle kaynak olarak üniversitede bana bu dersi veren çok değerli hocamd...
-
Bugün D&R mağazasını gezme fırsatı buldum. Malumunuz yılbaşı yaklaşıyor ve tatlış süsler ve hediyeler raflarda yerlerini aldı. Ben de 20...
Yeni bir blog olmasına rağmen güzel çalışmalar var. Tebrik ederim.
YanıtlaSilOkudum ilginc bir hikaye gecmiste yasanan olaylar dizisinin anlatilmasini iceren guzel bir blog yazisi olmus emeginize saglik selamlar
YanıtlaSilÖncellikle hayırlı olsun , attığınız her adımda başarılı olmanız dileğiyle kaliteli ve güzel yazılar tespit ettim , tebrik ederim..
YanıtlaSilnostaljik filmleri çok seviyorum yazıyı okurken sanki filmi izleim teşekkürlr..
YanıtlaSilTarz çok benlik gözüküyor! Netflix izlememe rağmen dikkat etmemişim hemen bir bakayım.
YanıtlaSilBlogunuz da hayırlı olsun :)
Sevgiler!
Neden bu 90 lı yıllar beni çok etkiliyor anlmaış değilim o yıllarda yaşamak için nelerimiz vermezdim...
YanıtlaSilBlog yazilarinda basarili bir grafik ciziyorsunuz,aynen devam edin,konuya hakimiyetiniz bence harika iyi calismalar selamlar
YanıtlaSilMerhabalar sizi yeni keşif ettim.Blogunuzu sevdim takip ve izleme aldım.Banada beklerim.
YanıtlaSil(tariflimutfak/sibelinyemekleri).Mutlu yıllar dilerim