Charles Dickens, 7 Şubat 1812 yılında Portsmouth, İngiltere'de dünyaya gelmiştir. İngiliz yazar ve toplum eleştirmenidir. Kitaplarında toplumu sıkça eleştirdiği ve bazı mesajlar vermeye çalıştığı sıkça görülmektedir. Küçük yaşlarda borçları sebebiyle hapse giren babası ve yaşadıkları yoksulluk, Dickens'ın hayatında büyük bir etkiye sahiptir. Bu sebeple genellikle kitaplarında çocuk karakterlere yer vermiştir. Aile büyüklerinin başına gelenler sebebiyle olaylardan etkilenen çocuklar kitaplarında yer alır. Ayrıca eserlerinde yaşadığı dönemi bir ayna gibi yansıttığı için okurlar yaşadığı dönem İngiltere'si hakkında pek çok fikir sahibi olabilir. Sosyal, ekonomik, dini, kültürel, politik ve eğitimsel açıdan toplumu ele alır ve kitaplarında bu açıları eleştirerek yansıtır. En ünlü eserlerinden Oliver Twist kitabında toplumda çocuklara nasıl davranıldığından, Zor Yıllar kitabında ailelerin kriz döneminde başına geçen olaylardan, İki Şehrin Hikayesi kitabında Fransız Devrimi'nden bahsederek okuyuculara dönemi ve düşüncelerini ulaştırmaya çalışır.
Benim bahsedeceğim Büyük Umutlar kitabında ise Viktorya Döneminde toplumda yaşanan temel problemleri yansıtmaya çalışmıştır. Kitap aslında bildungsroman özelliği taşır. Alman edebiyatında olgunlaşma romanı olarak geçer. Kısaca kitaptaki bir karakterin küçük döneminden olgunlaşma dönemine kadar yaşadıklarının anlatıldığı roman türüdür. Büyük
Umutlar kitabında da ana karakterimiz olan Pip'in hayat hikayesinden bahsediliyor. Kitap 4 ciltten oluşuyor ve her cilt Pip'in farklı dönemlerinden oluşuyor. İlk ciltte Pip, ablası ve onun eşiyle birlikte yaşayan küçük bir çocuktur. Anne, babası ve beş küçük kardeşi de vefat etmiştir. Yani onları hiç görememiştir. Bir gece Pip hapishaneden kaçan iki mahkumla karşılaşır ve böylece kitabımız büyük bir gerilimle başlamış olur. İkinci cilt ise, Pip'in ablasının, onunla olan ilişkisinin, ablasının eşi Joe ve onunla olan ilişkisinin anlatıldığı bölümdür. Aynı zamanda aşık olacağı güzeller güzeli Estella ile tanıştığı bölüm budur. Üçüncü ciltte ise Pip esrarengiz bir adamdan para yardımı alarak Londra'ya taşınır ve artık ayakları üzerinde durmaya çalışan bir genç adam haline gelir. Amacı ise bir centilmen olmak ve Estella ile evlenebilmektir. Dickens ise yaşadığı dönemin İngiltere'sinde gençlerin sürekli centilmen olma çabalarını eleştirmektedir. Son bölümde ise Pip artık olgunlaşır ve hayatta her şeyin para olmadığının farkına vararak özüne döner. Romanın sonunda da olgunlaşma evrimini tamamlamış olur.
Roman gerçekten akıcı bir şekilde ilerliyor. Bir karakterin küçük bir çocuktan olgun bir adama dönüşünü gözlerinizin önüne getirebiliyorsunuz. Olaylar tamamen sırayla anladığı için kitapta herhangi bir anlatım karmaşası da bulunmuyor. Hatta gerçeği yansıttığı ve gelişme döneminden bahsettiği için okurların bu kitabı okuyarak kendilerini özdeşleştirmeleri veya örnek alarak içselleştirmeleri bu açıdan oldukça kolay oluyor. Bu yüzden eğer bu tarz romanları okumayı seviyorsanız veya merak ediyorsanız size kesinlikle tavsiye edeceğim bir klasik Büyük Umutlar. İnsanın içerisinde yatan umutlarının hayatı boyunca nasıl yeşerip, bir süre sonra da aslında hepsinin ne kadar boş olabileceğini anlatan ve aslında hayatımızla iç içe olan bir roman. Bu yüzden klasik olmayı fazlasıyla hak ediyor.
photo by www.dickenslit.com
Tavsiyeniz için teşekkürler. Büyük Umutlar okuyacağım kitaplar arasında.
YanıtlaSilRica ederim. Keyifli okumalar diliyorum.
SilŞimdiden merak ettim kitabı. almayı düşünüyorum.
YanıtlaSilUmarım beğenirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar.
Silçok severek okumuştum... paylaşıma teşekkürler...
YanıtlaSilBöyle güzel eserleri okuyan sizler oldukça mutlu olmamak elde değil. Rica ederim.
SilKitap yorumlarını ve tanıtımlarını çok seviyorum lütfen bu konulara daha çok yer ayırın.
YanıtlaSil‘’Acı en iyi öğretmenmiş, bana çok şey öğretti. Eğdi beni, büktü ama daha iyi bir biçime soktu.’’
YanıtlaSilCharles Dickens – Büyük Umutlar kitap yorumu: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/charles-dickens-buyuk-umutlar-kitap-yorumu/